Duygu Süzen

“Kent yaşamı içerisinde bireyin kendine yeni hikayeler yaratma isteği, kişiyi tekinsiz bir atmosfere sürüklerken, bir yandan da bir oyun algısı yaratır. Bu durum, kimi zaman kişiyi ortaya çıkaran, kimi zamansa yeni bir kimlik oluşturma düşüncesidir. Bu bağlamda, kişinin kendini arayış macerasındaki iniş çıkışlardan beslenerek kurguladığım ya da fotoğrafladığım görüntüler, çalışmalarıma kaynaklık eder. İnsanı doğanın bir parçası olarak kabul ederek, kişinin iç dünyasını yansıtma durumu çalışmalarım için belirleyici faktördür. Seçtiğim görseller, “anı/bellek” açısından geçmişe ait öz-yaşamsal mekanlardan alınan ilhamla, içsel bir yoruma olanak tanır.
Çalışmalarımdaki figür ve doğa ilişkisi, kendini keşfetmek ve yansıtmak için bir köprü vazifesi görür. Resimlerimin içinde ve dışında olan kişi olarak, yaratmak istediğim takip alanı, izleyici resme odaklarken, benim içinse önemli olan resimdeki öznenin duygu durumunun nabzını tutmaktır. Ağırlıklı olarak çini mürekkebi ve suluboya kullanarak, nadiren de füzen ile kağıt üzerine uyguladığım bu çalışmalar, siyah/beyaz kontrastlığını ve duygusal derinliği esas alarak, doğanın temsilini yaratma amacını taşır. İzleyici yorumlama sürecine dahildir, hikaye ise, gerçeği duygusal bir şekilde aydınlatan görsel bir gerçekliktir.”
“İnsanın kim olduğu ve gerçekten ne yaptığını anlaması her zaman kolay olmaz. Çoğu insan olgunlaşmak ve bu güç meselelerin iç yüzünü anlamak için zamana ihtiyaç duyar. Bu genellikle insanın kendine bazı şeyleri itiraf etmesinin güç ve diğerlerine itiraf etmesinin belki daha güç olmasıyla ilişkilidir. Benim durumumda bu, alışılmıştan daha uzun sürmüş olabilir. şimdi böyle bir vesile ile zamanın geldiğine inanıyorum.”- Odd Nerdrum