İzmir’den sevgilerle.

The Letter Art Gallery’nin ilk sergisi, İzmir’de yeni nesil sanatçıların çalışmalarına görünürlük kazandırmayı amaçlıyor.  

Her şehirde olduğu gibi, İzmir’de de sanat ortamının genel hatları sanatçıların yanı sıra devlet, özel ve akademik sanat kurumlarıyla belirlenmektedir. Bu genel hatlara dair bir özet: İzmir Resim Heykel Müzesi 1952’de açılmıştır. Güzel Sanatlar Fakültesi, önce 1975’te Ege Üniversitesi’nde kurulmuş ardından 1981’de Dokuz Eylül Üniversitesi’ne bağlanarak varlığını sürdürmüştür. 1980’lerden itibaren İzmir’de konumlanan Goethe Enstitüsü, Türk Amerikan Derneği ve Fransız Kültür Merkezi olmak üzere yabancı kültür kurumları sanatçılara çalışmalarını sergileme imkanı sağlayarak destek vermiştir. Aynı dönemde yerel yönetimlere ve üniversitelere ait sergileme mekanlarının yanı sıra banka galerileri (İş bankası, Yapı Kredi, Esbank, Ziraat Bankası vb.) ve Vakko Galeri gibi özel galeriler açılmıştır. Söz konusu müze, güzel sanatlar fakültesi, sergileme desteği veren yabancı kültür kurumları, koleksiyonlarını sergileyen banka galerileri ve özel galerilerin kuruluşu şehirdeki sanat ortamının genel hatlarını geliştirilmesi gereken bir taslak olarak çizmiştir.

Bu taslağın şeklini değiştiren, akademisyenler tarafından İzmir sanat ortamında milat kabul edilen Joseph Beuys’un Anısına – Bir Başka Sanat adlı grup sergisi olacaktır. 1986’da Cengiz Çekil öncülüğünde İzmir Goethe Enstitüsü’nde gerçekleşen yeni bir sanat dili arayışındaki bu sergi şehirdeki sanat üretimine yön verecek çağdaş bir soluk getirmiştir. Bu sergiyle İzmir’deki sanat üretimi İstanbul’la paralel bir yola girmiştir.

Sanatta bu bakış açısını içselleştiren genç sanatçılar, 1990’ların sonunda 2000’lerin başında çalışmalarını üniversite haricinde sergileyebilecekleri mekanlar aramaya başlamışlardır. 2000’li yıllar ile birlikte, sanatçılar bir araya gelerek, birbirini destekleyen ve birlikte üreten bağımsız kolektifler kurmaya başlamıştır. 2002’de gerçekleşen Arada Kalmak sergisi, hem eserlerin üniversite sınırlarından çıkmalarını hem de 2003’te Kardıçalı Han’da galeri, arşiv ve bağımsız atölyelerden oluşan K2 Güncel Sanat Merkezi’nin kurulmasını sağlamıştır. Günümüzde İzmir’de sayısı yirmi beşi aşkın sanatçı kolektifi bulunmaktadır.

Bir diğer kurumsal yapılaşma 2010’lara yaklaştıkça başlamıştır. 2007 yılından bu yana Portİzmir Uluslararası Güncel Sanat Trienali düzenlenmektedir. 2008’de Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi açılmıştır. 2011’de uluslararası nitelikli sergiler düzenleyen Arkas Sanat Merkezi açılmıştır. Kültür Politikaları kapsamında 2009’da yapılan İzmir Kültür Çalıştayı’nı takiben, 2013’te İzmir Akdeniz Akademisi, 2014’te İzmir Kültür Platformu Girişimi kurulmuştur. 2019’da İzmir Belediyesi tarafından organize edilen Mural İzmir şehrin siluetine sanatı dahil etmeyi başarmıştır. Son birkaç senedir de şehir merkezinde, Urla’da ve Çeşme’de yeni özel galeriler açılmaktadır.

İzmir’deki çağdaş sanat ortamını İstanbul’la karşılaştırmak – 1882’de kurulan Mimar Sinan Üniversitesi (Sanayi-i Nefise), 1987’den bu yana IKSV tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Bienali, 2006’dan bu yana düzenlenen Contemporary Istanbul, 2004’te açılmış İstanbul Modern ve şehrin ağırladığı diğer uluslararası önemli çağdaş sanat etkinlikleri düşünüldüğünde – hatalı olabilir. İzmir sanat yatırımı almamış, çağdaş sanat izleyicisi oluşmamış ve sahip olduğu önemli potansiyele ve somut ilerlemelere rağmen bir sanat şehri olarak algılanamamaktadır.

Yeterli izleyiciye ve yatırımcıya sahip olunmaması sanatçıların bir kısmının İstanbul’a yerleşmesine ve bir diğer kısmının yurtdışına taşınmasına neden olmuştur. İzmirli sanatseverlerin ise kültürel ve estetik ihtiyaçlarını İstanbul’da karşıladığı bilinmektedir. Bu kısırdöngü süreç şehrin sanat ortamının gelişmesini engellemektedir. İzmir’de yaşayan sanatçılar uluslararası fonlar, farklı paralel aktiviteler ve kişisel özverilerle sanat üretimlerini ekonomik açıdan sürdürülebilir kılmaya çalışmaktadır. Sonuç olarak, İzmir’de sanat üretiminin sürekliliğini güvence altına alacak bir sanat ekonomisine ihtiyaç duyulmaktadır.

Bu kısıtlı koşullara rağmen, İzmir’de sanatçılar heyecanlarını kaybetmeden üretmeye devam ediyor. The Letter Art Gallery’nin tohumları da bu sanatçılarla teması sayesinde filizlendi. Galerinin düzenlediği ilk sergi İzmir’den sevgilerle. bu anlamda sergide yer alan sanatçılara bir teşekkür içeriyor ve iletişim imkanlarını kullanarak İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerdeki sanat izleyicilerine ulaşmayı amaçlıyor.

Sergide yer alan sanatçıların CV’lerinde, İzmir sanat ortamındaki yukarıda bahsedilen süreçleri görebilirsiniz. İstanbul’da katıldıkları sayılı sergilerin yanı sıra, İzmir’de daha çok sanatçı kolektifleri, üniversite mekanları ve belediyelerin sergileme mekanlarında gerçekleştirdikleri sergilerin gözünüze çarpması muhtemeldir.

The Letter Art Gallery, İzmir sanat ortamının geçirdiği tarihsel süreçten ve güncel sorunlardan yola çıkarak, çözüm arayışında, sanatsever şahıs ve işletmelerle iletişim kurmayı ve sponsorluk ve koleksiyonerlik bilincinin gelişmesine katkıda bulunmayı hedefliyor. Galeri, “İzmir’den sevgilerle.” sergisiyle yeni nesil sanatçılara hem 11 Haziran – 9 Temmuz 2022 tarihleri arasında GoyaHub’ın fiziksel mekanında İzmir’de, hem de çevrimiçi iletişim imkanlarıyla İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerde görünürlük kazandırarak destekliyor.

Kaynakça:

*Rabia Özgül Kılınçarslan Joseph Beuys’un Anısına: 1980’lerden Bir Sergi ve Izmir Çağdaş Sanat Ortamına Etkisi, Art-Sanat, 17 (2022), s. 275–298.

**Nursaç Sargon, İzmir’de Güncel Sanatın Değişimi (1986-2014), yüksek lisans tezi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kültür Yönetimi, 77 s.