33

İstilacı Türlere Özgürlük

The Letter Art Gallery, 8 Kasım – 7 Aralık 2024 tarihlerinde Ozan Emre Han’ın doğa ve insanlar arasındaki güç dengesine dair eleştirel bir bakış sunan İstilacı Türlere Özgürlük isimli solo sergisine ev sahipliği yapacak.

 

Ozan Emre Han, İstilacı Türlere Özgürlük isimli sergisinde tarım, toprak ve istilacı bitki türleri arasındaki ilişkilerden yola çıkarak, detaylı bir görsel dille “istenmeyen” bitkilerin doğadaki yerini yeniden düşünmemiz ve onlara karşı sorumluluğumuzu hatırlamamız için izleyiciyi zorluyor.

Emre’nin resimleri, bu istilacı türlere karşı sürdürülen modern tarım politikalarına bir protesto niteliğinde. Çalışmaları, bu bitkilerin insan müdahalesi ve herbisitlere karşı hayatta kalma mücadelesine dikkat çekiyor ve susturulmuş varlıklarına ışık tutuyor. Bu marjinalleştirilmiş türlere bir ses kazandırarak, tarım uygulamalarının biyolojik çeşitlilik, çevre ve insan sağlığı üzerindeki genellikle göz ardı edilen ancak çok önemli etkilerinin üzerinde duruyor. Küçük canlıların haklarının sürekli olarak görmezden gelindiği bu düzende, Ozan Emre Han’ın çalışmaları izleyiciyi tarım sistemlerimizin geniş kapsamlı sonuçları ve sistematik baskıya karşı yaşamın direnç gücü üzerine düşünmeye davet ediyor.

“Resimlerim, modern tarım politikalarının totaliter ve hatta faşizan denebilecek boyutlara varan eğilimlerini, açık ve uyarıcı bir dille anlatmaktadır. Aslında bir protesto ve isyan sergisidir denebilir. Yıllar boyunca yaşam hakları elinden alınmış, çeşitli yöntemlerle katledilmiş ‘istenmeyen’ ya da ‘zararlı’ denilen otların yaşam hakkını savunmak için resimler yapıyorum. Gittikçe artan herbisit kullanımı aynı zamanda toprağı zehirliyor ve insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Ancak resimlerle dikkatini çekmek istediğim konu bu otların gözünden neler yaşandığıdır. Bu bitkilerin yaşamları tamamen yok sayılıyor. Onların varoluş hakkı yokmuş gibi davranılıyor. Tarlalarda katlediliyorlar. Bastırılıyorlar. Halbuki onların da yaşam hakkı var. Toprak sahibi onlardır. Herhangi bir memelinin toprak sahibi sayılması absürt değil midir? Nitekim bugüne kadar hiç kimse bu kayda geçmemiş bitki haklarını ortadan kaldıramadı. İnsanların reddettiği bu haklar vardır ve göz ardı edilemez. Bu ‘istenmeyen’ bitkiler direnişteler, yasak sayılsa da tohumlarıyla seyahat ediyorlar. Her geçen gün toprağı kirleten herbisitlere karşı daha dayanıklı oluyorlar ve yeni türlere evriliyorlar. Burada önemli husus özgür olma mücadelesinin var olma hakkıyla özdeşleşmesidir. Bunlar bastırıldıkça, mücadele daha da keskinleşir. Resimler de bu istilacı türlerin var olma mücadelesiyle özdeşleşiyor. Kısaca, resimler, bu dilsizlerin çektiği acıların ve mücadelelerin tercümesidir. Sonuç olarak insanlığın bu bitkilerle ilişkileri son derece karmaşık ve sorunludur. Ortada çözülemeyen bir dava olduğu bellidir. Burada resimlerimle bir nevi avukatlık da yapmış olduğumu söyleyebilirim.” – Ozan Emre Han

Ozan Emre Han (d. 1988, Amasya) İzmir’de yaşıyor ve çalışıyor. İzmir’de Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’ndeki eğitiminden sonra, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümü’nde ve değişim programıyla gittiği İtalya’daki Bologna Accademia di Belli Arti’de öğrenimine devam etti. Sanat pratiğini sürdürürken, Tayvan’daki Ulusal Changua Üniversitesi’nde dil bölümüne kaydoldu, Taipei’ye yerleşti ve Çince öğrendi. Tayvan’da yedi sene yaşadıktan sonra 2023’te Türkiye’ye geri döndü. Çocukluğunu geçirdiği ve büyüdüğü İzmir-Selçuk’a yerleşti.